22 Kasım 2012 Perşembe

Hasta bir annenin en mutlu anı...

Doğa Selvi uyudu ve ben sütlü kahvemi aldım, üzerimde battaniye, dizimde lap top, koltukta mayışıyorum. Allahım hastayken ne güzel geliyor dinlenmek yarım saatte olsa. Sonra Işıl da geldi ikimiz birikte örttük ayaklarımızı birlikte oturduk:)

18 Kasım 2012 Pazar

İlk adımlar, sözcükler...

Dün akşam ve bugün Doğa Selvi bize doğru elleri bırakıp 2-3 adım atmaya başladı. Karşılıklı Canla ve Işılla oturuyoruz, elimize top vs. alıyoruz. Yürüterek birbirimize verdirmeye çalışıyoruz. Yürütme alıştırmaları...

Geçen haftadan beri de "Anne" diyor tam anlamıyla. İlk olarak 13 Kasımda söyledi. Dizlerime tutunup kafasını kaldırıp bana bakarak "Annii" dedi:)
Ve bugün telefonu elime aldığımda "Alo" dedi:)
Kulağına alıp götürüyor zaten telefonu ama konuşmuyordu.

17 Kasım 2012 Cumartesi

16 Kasım Bir İş Günü

Mağlum artık Pazartesi Salı ve Cumaları iş günleri. Bugün öğlene kadar annem baktı Doğa Selviye.
Sonra da babam ve Işıl:) Babam "dadı dede" oldum diyor. İyi bakıyor valla; sallıyor uyutuyor süt içiriyor, karnı acıktımı ekmek veriyormuş eline:)
Neyse annemlere hiç bana yaptığı gibi naz yapmıyormuş kuzum.
Ben eve gelince bir gülümsemesi var ki bitiyorum. Sonra kucağıma atılıp tuvalete gitmeme bile izin vermiyor. Bugün eve gelince Işıl "hadi anne geldi öp anneyi" dedi. Öyle bir öptü ki kuzummm... Yiyicem dudaklarını. Sonra da salonda parmağımdan tutup beni bir oyuncağının yanına götürdü ve "bas buna" der gibi parmağımı üstüne koydu. Benimle oynamayı özlemiş kuzum.